8.10.09

Memleketten İnsan Manzâralârı serisini başlatıyorum


Tarihçi olabilirim… Ama tarihçiliği ve halıcılığı sadece hobi olarak, insanlığa dair görüş ve gözlemlerimin adeta bir hiyazet pinatformu olarak kullanıyor olamaz mıyım? Dünyanın gördüğü, memleketin yetiştirdiği en büyük bilim adamlarından; ulusalcı, tarihçi, müzisyen ve cavanar uzmanı Murat Bardakçıyan da bu minvalde çalışmıyor mu ne de olsa?

Bu çürütülmesi imkansıza yakın tesbitimden sonra, kamuoyunda şök dalgâsı yaratacak bir açılım yapıyorum: Haydi gelin hep beraber, “Memleketten insan manzâralârı” köşesi kuralım ve 4 asırlık zaman dilimini gaplayan/gapsayan hayatlarımızda tanıma şansını bulduğumuz insanları birbirimizlen ve sayısı 1leri bulan okuyucu kitlemizlen paylaşalım. Yalnız garakuşak gaykaycı’yı anlatmayalım memedabi. Herkes biliyor onu.

Memleketten İnsan Manzâralârı 1:

(Aliissan ve Kotik Ahmet)

4 senelik Ottü yurtları kariyerimde tanış olduğum birbirinden tatlı insanları daha sonra tanıtacam. Fekat ilk bahsedeceğim kişi, benliğimde ve alteregomda onulmaz yaralar açmış Aliissan Abi’dir.

Aliissan (2 yahut 3 S gelmesi dinimizce de caizdir. Dinimiz, vehabiliğin bir kolu olan gominizmdir.) Eskişeer Andossesi’nde benden bir kaç dönem üstte –en azından kağıt üstünde- okuyan, fakat pratikte, vaktini en

iyi arkadaşı Kotik Ahmet ile kotikçilik yaparak geçiren güzel bir abimizdir. Burada durup kotik ve kotikçilik kavramlarını eşelememiz Allahın (dinimiz gominizme gore allah tek ve birdir) emridir. Dünyanın en büyük ve şiirsel dili Türkçe’nin tek yetkin sözlüğü Divan-ı Lugat-üt Türk’te (http://www.tdkterim.gov.tr/ttas/?kategori=derlay&kelime=kotik) kotik, manda yavrusu yahut malak olarak tanımlanmakta. Ancak Anadolu’da yaşamış kavımlere mensup ehşas iyi bilir ki Kaşgarlı Mahmut’un bu tanımı yetersizdir. Kotik; hâlk arasında, bitip tükendiği varsayımıyla yere atılmış olan, 5mm ile 9 mm arasında uzunluktaki izmariti, yerden alıp tek bir nefes dahi olsa çekme eylemine denir.

Kotik Ahmet, adından da anlaşılacağı üzere kotikçiliği kendine şiar edinmiş bir abimizdir. Kotik Ahmet ve bu yazının kahremanü olan Aliissan, her teneffüste tuvalette sigara içerler, zil çalıp cemaat sınıfına dönmeye başladıktan sonra da cemaatin boklu tuğalet zeminine atmış olduğu kotiklerden birer nefes daha çekip bünyelerine azami miktarda nikotin ve buna bağlı şimyasal maddeleri zerk ederlerdi.

Alissan başlıbaşına bir garakter, nev-i şahsına münhasır saçma sapan bi adamdı. Aklımda kalan vukuatları arasında beden hocasının boyalı saçlarıyla dohşak geçip bir de üstüne adamı dövmek; cumuriyet lisesine tek başına adam dövmeye gldlp 7 araba sopa yiyip hastanelik olmak; tek kaşı ve 150 cmden az boyu olan (sakatla dalga geçilmez) bağyen edebiyat hocasını, sınıfta ve sınav esnasında sigara içmesine kızıp dışarı attığı için solak kolçaklı sandalyesiyle dövmek; ve nöbeççi öğrenciyi döverek ele geçirdiği nöbeççi öğrenci kimliğini kullanarak, küçük sınıfların dersini bölüp, ufak bebelere -kendi harçlıklarından- müdür istiyo diyerek konyak ve tekel2000 aldırmak gibi şiddet karşıtı solcu eylemler var. Ama hayatımda yer eden, bu adamı aklıma adeta rahmetli şair Attilâ Hikmet’in de dediği gibi MIH gibi çaktıran iki mevzu vardır:

İlki, Aliissan’ın yıllardır kankası olan Kotik Ahmet’le, gözümüzün önünde tekne dokad papaza tutuşması olayıdır. Birbirlerinin agzıyı yüzüyü kırıdktan sonra tuvalette (adamların sosyal ortamı tuvalettı farkettiğiniz üzere) temizlenirken Alissan abi olayın iç yüzünü açık etmişti: “Amuaaa goduuum Kotiğiiiii! Gaşlarımı yagtı piiiiiiç. Çakmaaaan gazını sonuna kadar açmış şerefsizç Gaşlarımı yaktı laaaaa” diyerekten uçup giden kaşlarına ağıt yaktıydı. Yeni kemoterapiden çıkmış lemfomalı gibi kaşsız kalan Alissan’ı sakinleştirmek saatlere ve en az 2 tek sigaraya mal olmuştu dönemdaşlarına.

İkinci unutulmaz mevzuyu ise hiç lafı dönderip aliterasyon felan yapmadan söylüyorum: Bu adamın Orta Öğretim Başarı Puanı 7 gelmişti. YEDİ. Gelebilcek münümüm puan ise 12 idi. Ne yapıpğ becerdiyse adama tabandan düşük puan vermişlerdi ve Alissan, lise kariyerine kendine yakışan bir finiş yaparak okulu sonuncu bitirdikten sonra komando olarak askere yazılmıştı.

Kendisinden haber alamadım, almak istediğimden de emin değilimç Farketmişinizdir. Pek asabi bir abimizdi...

Hea, Kotik Ahmet lise sonu tekrar etmek zorunda kalmış fakat gururuna bizim okulda kalmayı yediremediğinden kariyerini başka takımlarda sürdürmüştür. ondan da haber yok ne zamandır...

1 yorum:

memedabi dedi ki...

çok hazırlıksız yakalandım buna