Anadolu'dan Görünüm

Dağ Türk'ü Gerçek Oluyor

Geçtiğimiz hafta içi, ülkenin önde gelen vatan severyan partisinin genel başkanı Sn. Telved Bohçali, yaptığı açıklama ile gündeme oturdu. Gerekirse dağa çıkabileceklerini belirten Bohçalı takvim vermekten kaçınmayarak, 50 yıl dağda kalabileceklerini belirtti. Partililerin hangi dağa çıkacağı konusunda kesin açıklama gelmezken, kafileye liderlik edecek kişilerin başında "Efsane Komutan" olarak da bilinen Orhan Pamukoğlu'nun geçmesi ihtimali bulunuyor.

Orhan Pamukoğlu, hayattaki bilgilerini pratikten alan bir akademisyen olarak biliniyor. Anadolu coğrafyasına hakim olan emekli komutanın, Bohçalı'nin planını hayata geçirmesinde en önemli kişilerin başında geliyor. Yakın tarihimize damgasını vuran, ülkenin göz bebeği sivil toplum kuruluşu Ülkü Ocakları'nın teşkil edeceği dağ kadrosunun başına geçmesi iç mihraklarda çoktan endişe yarattı bile. NATO'dan sonra en büyük askeri güç olarak bilinen Ocaklar'ın, hâli hazırda kendi hiyerarşik yapsının, reislik müessesesi, bulunması çok kısa sürede dağ örgütlenmesinin tamamlanması açısından önemli bir faktör olarak göze çarpıyor.

Konuyla ilgili kendisine mikrofon uzatılan Selami Şahin, her zamanki gibi kendi üslubuyla konuyu geçiştirerek "Ülkü Ocakları yerine Şubatları olması gerekmiyor mu?" diyerek kendisini takip eden basın ordusunu atlatmayı başardı.

Iki Yaka Daglari

Bilim Dünyasında Heyecan Yarattı

Sn. Bohçalı'nin bu planı dünyanın çeşitli yerlerinde ikamet eden darwinistleri, sosyologları ve antropologları heyecanlandırdı. Bu fenomenin adeta bir sosyal deney olduğunu vurgulayan Richard Dawkins Washington Balo Salonu'nda, Badokan aşireti üyelerine verdiği konferansta sözlerine şu şekilde devam etti "Darwin'in ortaya koyduğu teorinin aksine, eğer 50 yıl sonra dağdan hiç değişmemiş olarak inerlerse, aha bu salondan çıkmak nasip olmasın!". Meram TV'de yayına konuk olan Ord. Prof. Hatun Mahya " Maymundan gelse bir kişi, anında biter işi!?!" diyerek Richard Dawkins´le olan husumetini gündeme getirdi. Elindeki ülkücü fosüllerine atıfta bulunan Sn. Mahya, günümüz ülkücülerinden hiçbir farkı olmadığına işaret ederek, 50 yıl sonraki ülkücülerinde değişmesinin şüphesiz köhne bir düşüncenin ürünü olabileceğini belirtti.