28.10.09
Jöntürkler Köşesi
Hamaset Saati
Karadeniz'den Görünüm
Burası ne Londra, ne Paris, ne de Sıtokholüm. Giresun’da çoğunun bir birini ilk kez gördüğü onlarca insan aynı anda horon tepti.
2009’un ilk aylarında sahne yaşamına veda eden –Kont Adnan diye de bilinen- Adnan Yılmaz’ın Karadenizli hayranları da tüm dünyadaki hayranları gibi onu horonlarıyla andı. Kont Adnan Hayranları Yardımlaşma Derneği (KAHYD) tarafından organize edilen gösteride Kont Adnan’ın 28 hayranı –internet üzerinden anlaşarak- belediye meydanında toplandı ve çevredekilerin şaşkın bakışları arasında Komafoli şarkısı eşliğinde horon tepti.
Karadeniz HipHap müziğinin en iyi yorumcularından biri olan sanatçı Kont Adnan, `Komafoli` ve `Likaraba` albümleriyle dünyaya ün salmıştı.
Sanatçının kamofoli adli parçasından bir bukle:
Ağaçtan ineyikan tüştum kirdum komaya
Biri da haber vermuş o Fadime halaya
Hala da kitti tedi inşaatta Palaya
Pala işi tuyinca hep sarildi malaya
Kuş foli koma foli toli yağayi toli
Sevdaluğun yuzinden hepten şaşurduk yoli
Kont Adnan için düzenlenen Flash Mob gösterisi tatsız sonuçlandı…
Muhteşem gösterinin bütün şâşasıyla devam ettiği dakikalarda bir grup vatandaş HipHap müziğini bölücü gösterilerde bulundu. Giresun Pazaryerinde toplanan Erkan Ocaklı hayranları ”Armut dalda asilsun, Erkan âbi nasilsun” sloganlarıyla belediye meydanına doğru yürüyüşe geçti. (Karadenizli sanatçı Erkan Ocaklı 2008 yılında hayata veda etmişti.) Giresun esnafının da katılımıyla sayısı 100’leri bulan grup cevre illerden gelen Jandarma ekiplerinin yardımıyla güçlükle kontrol altına alındı.
Olağanüstü hal valisi konuyla ilgili; ”Gösterinin geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz Erkan Sönmezin ölüm yıldönümünde yapılması, bölge halkında infial yaratmış. Giresun’un Erkan Ocaklı hayranlığını herkes bilir. Zaten bölgemizde pek sevilen bir müzik olmayan sözde Hiphap sanatının horonla karıştırılması ise olayların iyice çığırından çıkmasına sebebiyet vermiştir.” açıklamalarında bulundu.
Olayın yatışması sonrası bir süre daha sloganlarına devam eden Erkan Sönmez hayranları, bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Daha sonra horon başına geçen -aslen Giresunlu- Ozan Orhon, ortada kuyu var yandan geç gibi komutlarıyla, adeta horona neşe ve yön kattı.
Bu konuyla ilgili tartışmalar bir sure daha gündemde yerini alacak gibi gözüküyor.
Kule Piçi Haber Ajansı (KPH-A) Doğu Karadeniz
Dahili Havadis
Eylemciler Göteborg’da Polisler Çatıştı
Emniyet: İngen gösteri dağılın…
Grup: Vadå ingen?!? Taş yağdırın a dostlar kervanı!
E: Vem var det som kasta?
Muhabirimiz kafasına gelen sert bir cisimden dolayı kaydı yarıda bırakarak olay yerinden ayrıldı.
Öfkeli gürüh elektrik tüketimi konusunda toplumu bilinçlendirmeyi amaçlıyor.
İsveç Atom Enerjisi ve Feomidyum Enstitüsü başkanı Sayın Magnüs Çift Axelson, “ Hane bazında tüketimin bu denli yüksek olmasının sebebi Erol Güney ve Kettle’dan başkası değildir. Çay tüketimi bu hızdayken ne feomidyun yeter ne de atomun içinde kendi ekseninde dönen proton yeter. Her ay 5 Keban Barajı kadar anektrik boşa akıyor trafolardan!!!” diyerek karamsar bir tablo çizdi.
Sosyal ve çevre sorunları konusunda duyarlı sanatçı Selami Şahin, enerji konusunda hükümeti eleştirenlere veryansın etti. Üretim ve tüketim arasında bu kadar uçurum varken hükümeti eleştirmenin yersiz olduğunu belirtti. Sözlerine “ Vermeyince Mabut, neylesin enerji bakanı Knut” diyerek devam eden dünya starı yıldız sanatçı, adeta hizipçilere çelik ayna tuttu.
Lund’da Moral Gecesi
Porcupine Tree’nin Mehmetçik Vakfı yararına verdiği konser, Lund’lulara felekten bir gece yaşattı. Lund Jandarma Tabur Komutanlığı’nin Erler Gazinosu’nda düzenlenen konsere binlerce davetli katıldı. Gecede, askerlerin morallerinin çok yüksek olduğu göze çarpıyordu. Ön sıradan konseri izleyen jandarma komutanı Delibaş Alyon, Trains parçası çalarken eşiyle şarkıya eşlik etmekten geri durmadı.
Gecede ufak çapta talihsizlikler de yaşandı. Konser öncesi salona kimliği belirsiz kişilerce yerleştirilen jammer cihazı konser esnasında kısa süreli elektrik kesintisine yol açtı. Sahneye yerleştirilen savunma tipi jammer cihazı, jammer imha uzmanı ekipler tarafından fünyeleme suretiyle etkisiz hale getirildi.
Katatonia’nin solisti tatsız bir şekilde hastaneye (Namlı Sjuklarıhuset) kaldırıldı. Seyirci baskısına dayanamayan şarkıcı sahne dalışı yaptı. Sahnenin hemen ön tarafını tutmuş kel izleyicilerin farkına varmayan ve üzerlerine düşen solist, “Işık gözümü aldığı için farkedemedim. Pişman değilim, yine olsa yine yaparım” beyanatında bulundu. Sağlık durumunun iyiye gittiğini belirten doktoru diğer sanatçılara da örnek olacak bir açıklamada bulundu. “Sanatçılar ve sanatseverler bu tip şovlar yapmadan önce iki kere tartmalılar. Kel kafalar 1.5 metreden sonra Ytong etkisi yaparlar, daha dikkatlı olunmalı” diyerek basın mensuplarını uğurladı. Kule Piçi ekibi olarak sanatçıya acil sifalar diliyoruz.
27.10.09
Bilim Teknik ve Ötesi Köşesi
Bilim Teknik ve Ötesi Köşesi
Cipeysi cihazının içindeki erke dönergeci
Tetik makanızması cipeysi cihazıyla deniştirilmiş bikeysi piyade tüfengi
Tofaş Fabrikası İşçisi Cinnet Getirdi
Gece vardiyası sırasında cinnet getirerek portif adli sanayi aracıyla Bursa sokaklarında terör estiren Berkud Şahin adli işçi polis tarafından Vidanjör yardımıyla kısa surede yakalandı.Maktul BŞ ”Giydiğim kauçuk tabanlı botun sesinden korkar oldum, devlet bize sahip çıksın. Radikal Budist örgütlerden tehdit telefonları alıyoruz” açıklamalarında bulundu.Akıllara durgunluk veren olay, üretime 16 saatlik (2 vardiya) ara verilmesine yol açtı. Müzayede altında bulunan isçinin durumunun iyi olduğu belirtildi.
Sileceğin ve yapıldığı kauçuk malzemenin tedarikçisi Uhud Kimya Sanayi yetkilileri kullandıkları kare kauçuk profillerin üretildiği Ficus Elastica ağacının (sağdaki resim) %100 İslami koşullara göre kesildiğinin altını çizdi.
”Desteğimizi halktan alıyoruz” parolasıyla meslek hayatlarına başlayan ve ilk yıllarında Yugo Plastika basketbol takımına teknik malzeme sağlayan sanayi devi UČI, 2006 yılından itibaren ise Tofaş şirketine silecek ve bunun gibi alt sistemlerin tedarik zincirini sağlıyordu.
26.10.09
Bilim Teknik ve Ötesi Köşesi
Tutoryıl
Sevgili Kule Piçi okurları, geç olsun da kitsch olmasın düsturuyla yazdığım yazım Ayşha Armani tarzı gerzekliklerim sebebiyle ancak baskıya ulaşabildi. Kadınlar konusunda uzun yıllar sonucu edindiğim engin birikimimi sizlerle paylaşmayı kendime vatanı bir borç bilirim. Bu seriye hepimizin yakından tanıdığı Aryan kadınını size anlatmakla başlayacağım.
23.10.09
Tarihte Bugün (1 Mayıs) Nüshâ#3 (final)
Tekmili Birden 3 Kısım!
_____________________________________________
.
.
.
İlk ufak süpriz İskender'den gelmişti. Bloklar arası mesafeyi kısacık tutmuş, birlikleri yanaşık düzende dizmişti. Kim orta, kim sağ anlaşılmıyordu. Orta yapıyordu kanat yoktu, kanat yapıyordu orta yoktu. (E Amuaagouia). Sol kanat belki biraz daha belirgindi. Ayrıca yukarıda belirttiğimiz üzere, Kürt Ali'nin planlarının aksine, sol kanadı kalabalık tutmamış; adeta Melaat ünügürlü piyadenin karşısına 5-6 kadar cengaveri yem gibi atmıştı. Maçı maraton düzlüğünde kendilerine ayrılan basın locasında izleyen kartel medyası mensubu sözde uzmanlar, bunu bır gaflet olarak algılamış ve kamuoyunu o yönde manipule etmeye çalışmışlardı. Murat Bardakçıyan "İskender'in B pilanı yok" derken Aziz Yıldıvım İskendev'in dopingli olduğunu iddia ediyordu.
İstiklal Marşımız hep birlikte yarım ağızla ve senkron kayması makamında söylendikten sonra savaşa start verildi. Papaz, Kürt Ali'nin pilanladığı gibi başladı. Boyacı piçler, Çamlıcalı yiğitlerin gafasını yaran taşları bir bir atıyorlardı. Aynen pilanlandığı gibi, taciz ataşı altında bunalan Çamlıca sol kanadı, Mercan Abi'nin emriyle taşçı veletlerin üstüne gitti ve daha sonra arkada onları bekleyen Vişnelik sağıyla angaje olmak için hareketlendi. İşte ne olduysa o anda oldu ve savaşın, dolayısıyla da dünya tarihinin gidişatı değişti!
Sarııiskender'in 3 km den duyulabilen 'dayı ıslığı'nın duyulmasıyla beraber, aynı anda, Çamlıca merkez ve Çamlıca sağ kanadının büyük bir kısmı Vişnelik merkeze taarruza kalktı. Herkes merkeze dalmışken, Çamlıca sağ kanadının ise küçük bir kısmı ayrıldı. Tatar Fethi'nin önderliğindekı uzun vileda saplarıyla donanmış bu az sayıdaki elit kuvvetler, vişnelik süvarisine saldırdı. Bu beklenmedik ani hızlı breakfast tadında kontra atak, Vişnelik birliklerinde hezeyana ve vesveseye yol açtı.
Özetlersek, tam o andaki durum şöyle idi: Vişneliğin sağ kanadı (Melaat ünügürlü piyadeler) ufak bir Çamlıcalı grupla kenetlenmişti ve tüm gayretlere rağmen bir milim gidemiyorlardı. Vişnelik merkez neredeyse bütün Çamlıcalılar'ın saldırısı altındaydı. Vişnelik sağ kanadı (bisikletliler) ise daha pedal çivirmeye bile fırsat bulamadan küçük ama etkili bir Çamlıcalı grup tarafından baskına uğramıştı.
.
Anaların gözü yaşlıydı. Yaralılar kendi bağırsakları ve yerdeki çamurdan mamül, mide bulandıran bir çirkefin içinde inim inim inliyordu... Mayına basan bacağı kopmuş bir nefer, "Kesin! Öbür bacağımı da siz kesin! Bu mahalleye bir değil iki bacağım, hatta bir de kolum feda olsun!" diyen canhıraş haykırışlarla yürekleri dağlıyordu. Durumu fırsat bilen MHP yetkilileri, hemen ayaküstü örgütledikleri mitinglerde galeyana gelen halkı savaş ve kan içiciliğe davet ediyor; huzur ve barış çağrısı yapıyorlardı.
.
.
Göt korkusuyla savaşan Mercan abi komutasındaki Çamlıca sol kanat, asimilasyon pahasına da olsa Vişnelikli sağ kanadı, yeterince uzun bir süre yerinde tutmayı başarmıştı. Bu geçen sürede, İskenderin komutasındaki Çamlıca merkezin beklenmedik saldırısı sonrasında afallayan Vişnelik merkezin yarısı, yakınlardaki Es-Es berberine sığınmak için depara başladı. Kalan yarısı ise izleyenlerin kanını donduran bir şekilde telef oldu.
Vişnelik sağ kanadını oluşturan bisikletlilerin tamamı beyin pekmezinin deplase olması nedenli beyün anörizmasına bağlı komplikasyonlar sonucunda hayatlarını kaybetmiş, askeri terimle imha edilmişti. Bisikletlerine ise ganimet olarak el konmuştu.
Merkez ve sağ kanadın düştüğünü gören Melaat ünügürlülerin komutanı Halil İbrahim abi, kişisel bazda galip olmasına rağmen, ordusunun diğer komutanları yenildiği için yenik sayılmış ve avaş alanını -fazla kayıp vermeden de olsa -terk etmek zorunda kalmıştır. Taş atıcı boyacılar ise savaş alanını ilk terk edenler olmuşlardır. Üç sayılılık taş atışlarında istenen ve arzulanan isabet oranını yakalayamamışlardır. Hacı Şakir'lere ise davranmaya wakit bile bulamayan piçler; adeta çil yavrusu gibi dağılmış, Vişnelik mahallesin için utanç kaynağı olmuşlar, nesilden nesile anlatıla gelen Namık Kemal fıkralarına konu olacak kadar dillere düşmüşlerdir.
.
.
Vişnelik lideri Kürt Ali'nin kafasına koparmada 3, toplamda 5 dikiş atılmıştır. Savaş alanını terk ettiği için kurmayları tarafından ayağı kaydırılan Kürt Ali, kariyerini erken yaşta noktalamak durumunda kalmıştır. Ticarete atılan Ali, Mekap Eskişehir distribütörlüğünü ve baş bayiliğini almış ve 20 yıl bu işi yapmıştır. Halkın ayak sağlığına yaptığı tartışılmaz katkılarından dolayı Doğu Anadolu Ortopedistyan Hekimler ve Halı Dokuma Emekçisi Kadınların Haklarını Koruma ve Yaşatma Derneği tarafından kendisine onur ödülü ve 5 milyon lira mansiyon ödülü verilmesi kararlaştırılmış, ancak karar yargıtaydan temyiz yolu kapalı olarak dönmüştür.
Savaşta Çamlıca'nın tek ciddi kaybı, savaşın kazanılmasında belki de en büyük rolu oynayıp Melaat ünügürlüleri yerinde tutan mercenarylerin neredeyse hepsinin şehit düşmesi ve Mercan Abinin esir edilmesidir. Yukarıda bahsettiğimiz intikam yemini uyarınca -ve belki biraz da savaşın kaybedilmesinin de hırsıyla- Mercan Abi bir telefon diregine, yüzü direge bakacak şekilde bağlanmış ve mahallenin henüz milli olmamış gençlerine parayla değil sırayla peşkeş çekilmiştir. İskender'in, Mercan Abi'yi bilerek ele geçirilmesi kesin olsun diyerekten sol kanada atadığı, bu şekilde onun ya ölerek ya da sikeltilerek tarih sahnesinden silineceğini ön gördüğü Sokrates tarafından anlatılır. Ayrıca, bu vesileyle İskender'in, Mercan Abi'nin cinsel tercihlerinin değişmesine yol açtığı ve bu sayede yıllar sonra ona hareminde başköşeyi ayırma fırsatı yarattığı öne sürülse de henüz ispatlanamamıştır. (Eğer bu iddialar doğruysa, bu muhteşem zeka karşısında şâpkâ çıkarmak gerekir. (Yazarın notu))
Savaşın bu şekilde sonuçlanması sonucunda, Vişnelik Çamlıcanın vilayetı olmuş ve vergiye bağlanmıştır. Vişnelik lideri, Çamlıca vezirine denk sayılmış, Rusya'nın sıcak denizlere inme hayali suya düşmüştür. Çamlıca mahalle takımı üst üste 3 kez şampiyon olmuş ve birinci dünya savaşında terazinin dengesinin Nağzi Almanyası ile Amerika'nın ittifakı olan sözde Miğfer Kuvvetleri lehine değişmesine vesile olmuştur. Vişnelik mahallesi, içine Hacı Şakir lavanta kokulu sabun kalıbı konmuş çorapları kitlesel imha amaçlı değil enerji üretimi amacıyla geliştirdiğini iddia etmiş fakat BİM yetkilileri yaptıkları incelemelerde bunun doğru olmadığına hükmetmişlerdi. Bunun sonucunda 4 yıl liglerden uzaklaştırılan Vişnelik mahallesi bir daha mahelleler arası UEFA fitbol liginde söz sahibi olamamıştır.
Ele geçirilen Vişnelik bisikletleri ilerleyen yıllarda Gozlu'da sanayi devriminin temellerini atmıştır: İskender'in yeni ordusunda Gompanyon Gavalri adıyla yurdun 4 bir yanındaki savaşlarda kullanılan bu bisikletlerden biri, bir EsEs-Zonguldakspor maçında ilkel kabile Gozluluların eline geçmişti. İlk kez mekanik bir cihaz gören çoğu Gozlulu zevat, iki teker üstünde dengeli gidebildiği iddia edilen bu cihazın olsa olsa hazreti peygamberin miraca çıktığı zembil olabilecegini öne sürerek secdeye vardılar. Bronz devri teknolojisiyle çok daha fazla haşır neşir olan genç nesil ise yeni icadı, oyuncak beton karma makinası olarak değerlendirdi ve durağan kabile hayatına renk kattı.
Bu yazımızda; -karbon 14 testiyle hamosaksüel olduğu ispatlanana dek- tarihin gördüğü en büyük şahsiyetlerinden biri olduğu kabul edilen Sarııiskender'in tarih sahnesindeki ilk adımlarını inceledik. İskender, bu zafer sonrasında Çamlıca ile olan kontratını tek taraflı fesh edip Büyük İskender adını almış ve Büyük Bizans İmparatorluğu terör örgütünü kurmuştur. Namı dünyanın dört bir yanına yayılmış ve adına İskender Kebap dediğimiz bir yemek bile geliştirilmiştir. Onun hayatına daha derin bir bakışı belki daha sonra atarız diyor ve sözü İskender'in bir sözde beyitiyle bitiriyorum:
"Hatasız kul olmaz, hatamla sev beni.
Dermansız dert olmaz, dermana sal beni."
iddia edilen Mercan Abi ile arkadan arkadaşklık kurarken
__________________SON____________________
22.10.09
Dahili Havadis (2)
Üretime hazır hale gelen sisteme Zimbabwe Silahlı Kuvvetleri’nin de (ZSK) ilgi gösterdiği biliniyor. Daha önce test amaçlı olarak Zimbabwe Hava Kuvvetleri'ne 2 adet prototip Aras Kargo ile yollanmıştı. Testleri başarıyla geçen uçaklar geri Türkiye’ye yollanmıştı. Geri yollanan uçaklar kısa süreli diplomatik kriz yaratmış, gelen kolilerin arasından çıkan kuduz karafatma Akıncı Jet Üssü’nde dehşet saçmıştı.
Tarihte Bugün (1 Mayıs) Nüshâ#2
Tekmili Birden 3 Kısım!
_____________________________________________
Arkası yarında dünden bize kalanlar: Vişnelik-Çamlıca yarı finalde eşleşti. İlk maç Vişnelik'in sahası eski migros ovasında. Birinci dünya savaşı başladı. İskender Çamlıca'nın liderliğine seçildi.Arkası bugün....
_________________Tefrika #2___________________
Eski Migros Arsasi Ovasi
Kuvvetsel sistem dağılımı
Vişnelik kuvvetleri aşağıdaki birliklerden oluşuyordu:
Sağ kanat: Halil İbrahim Abi komutasında 10 adet Melaat Ünügür orta 3 öğrencisi. (Teke tek gavgada durdurulamaz olarak nam salmış olan bu ağır silahlı ve kısa Samsun tiryakisi birlikler, Vişnelik ordusunun tutucu/mıhlayıcı gücünü teşkil ediyordu)
Sağ ön kanat: Melaat ünügürlü kuvvetlerin önüne, 10 adet taş atma uzmanı piç yerleştirilmişti. Muharebede önemli rol ynaması pilanlanan bu veletler, hrıstüyanlıktan devşirilmiş ayakkabı boyacısı çocuklar rasından özenle seçilmişti. Bu birliğin taktiksel önemine daha sonra değineceğiz. (Taşların yanı sıra, her bir piçe birer tane de içine Hacı Şakir kalıp sabunu sokulmuş spor çorabı zimmetli olarak tahsis edilmişti. Bu silah kitlesel ölümlere yol açabilecek kadar tehlikeli olduğundan sadece son çare olarak başvurulması emredilmişti.)
Orta kanat: Efsane albay Kürt Ali, artık gelenekselleştiği üzere, 20 kişilik cumhuriyet lisesi tayfasına komuta ediyordu. (Legio IV Liceo Respublicana) Ordunun ana gücünü teşkil eden bu gençler, herbiri onlarca barışsever terörist gomünüst dövmüş veteran yiğitlerden oluşuyordu ve tecrübülerine güveniyorlardı.
Sol kanat: Kürt Ali, taktiksel dehasını kullanmış ve adeta ders niteliğinde bir dizilim çiıkarmıştı sol kanada. Boklu su akıntısının döküldüğü birikintiden en uzak olan ve dolyısıyla en sert ve düz zemine sahip bu kanada bisikletli süvari birliğini yerleştirdi. Temiz-iş Bisikletçisi'nin emektar kalfası Zincir Murat komutasındaki 10 bisikletliden oluşan birliğin düşmanı ezip geçmesi işten bile degildi.
Yedek kuvvet: Futbol takımı 200 metre geride, tedbir olarak tutuluyordu.
Toplam kuvvet: 50 eleman (30 pıyade, 10 süvari, 10 taşçı piç)
Silah gücü: 10 adet biyanki pisiklet, 50 çakıl daşı, 4 levye, 4 adet lunaparktan alınma dönen salıncak zinciri ve 1 adet prensesin motör kayışı, 15 ıslak meşe odunu (biri çürük çıkmıştır), 10 adet hacı şakir kalıplı spor çorabı
***
Sarıiskender'in şansı daha ilk başta yaver gitmişti. Sadece fitbol takımı ve 5 cengaverlik kucuk bir koruma grubu vardı ilk başta otobüste. Fakat, otobüsün şöferi, cengaverlerden birinin dayısıydı ve Vişnelik'in hain pilanlarının duyulmasının akabinde güzergahı değiştirerek Gültepe Kavesi önünde sağa çekti. Kavede şans eseri o esnada bezik oynamakta olan yaşı kemale ermiş, 22 yaşını aşmış, burnu 3 yerinden kırık, askerliğini komando olarak yapmış Tatar Fethi'yi gördüler. Tatar Fethi ve 10 kişilik elit timini bağırlarına basarak otobüse bindiler. Otobüs şöferi, kavgaya bizzat dahil olmadıysa da, orduyu levye, takoz, zincir ve çekme halatıyla destekledi. Kahveden alınan süpürge sapları ve okey tahtaları ise Çamlıcanın silah gücününün bel kemiğini oluşturdu.
Çamlıca kuvvetlerinin dizilişi 4-3-3, taktiği Rome Total Football oyunundan apartma idi:
Sağ kanat: Tatar Fethi ve adamları olan bordo bereli hoplite kuvveti. 10 kişi.
Merkez: İskender ve fitbol takımının ilk 11i. Hem fitbol hem de kavgada başarılı gençlerden kurulu, adeta dinamo gibi bir merkez. İskender ve "Pinokyö Bucephalus" model pisikleti en ön safta dosta güven, düşmana korku verıyordu.
Sol kanat: 5 kişilik fitbol takımı yedekleri + 2 tane sokakta bulunup cebine samsun konan paralı asker, takımın yaşça en büyüğü ve dominant karakterlisi eski mercenary Mercan Abi komutasındaydı. Sayıca az, güç olarak ise yaban ayısı kudretinde olan 5 genç; bu kanadı, karşılarında bulunana gücü nam salmış Melaat ünügürlülere karşı koruyacaktı. Herkes en atak dövüşçü Tatar Fethi'nin sol açık oynayacağını düşünüyordu. ancak İskender, "Tatar, sana sağ kanatta oynamanı emrediyorum" şeklinde inanılmaz gaza getirici bir konuşma yapmış ve doğası gereği biraz kaşı gözü ayrı oynayan Tatar bile İskender'in emri altına girivermişti. Mercan Abi'nin sola konuşlandırılması da savaşın ve İskender'in geleceğinin seyrini değiştirecek nitelikte bir hamleydi; ileride konuşacağız.
Toplam kuvvet: 28 eleman (1 süvari: Çamlıca kuvvetlerindeki tek bisiklet olan Bucephalus'un bulunuş öyküsü de ilginçtir. Otobüs durağının karşısındaki müstakil eve yeni taşınmış olan almancı çocuk Levent Tüter, orayı avrupa sanıp bisikletini kitlemeyi unutmuştu. Boşta duran bisikleti gören İskender, bisikletinin adını Bucephalus koymaya karar vermiş, savaşta atının üstünde bir mızrak başı gibi ileri atıldığında, düşmanlarının kalbi korkuya boğulmuştu.)
Silah gücü: 1 pinokyo bisiklet, 3 levye, 10 okey tahtası, 5 süpürge sapı, 2 metre çekme halatı (çelik fiberli).
Savaş öncesi son taktikler (MIT arşivi)
- Balçık içinde ve sayıca az olduklarından dolayı atacak daşı olmayan Çamlıcalılar, veletlerin hemen arkasında Melaat ünügürlülerin olduğunu bilmelerine rağmen, kafaya daha fazla daş yememek için mecburen bu veletlerin üstüne çullanacaklardı.
- Vişnelik sağ kanadının asıl gücünü oluşturan Melaat ünügürlüler, Çamlıca'nın piyadeleriyle ile cenge tutuşacaklardı. Vişnelikliler'in bu cenkteki amacı, düşmanı oraya mıh gibi saplamak, cengi kitlemekti.
- Çamlıca'nın en tehlikeli kuvveti olan piyadenin, melaat ünügürlüler tarafından kitlenmesinin ardından, Vişnelik'in vurucu gücü olan, imparator Kürt Ali komutasındaki cumuriyet tayfası ilerlemeye başlayacak ve Çamlıcalılar'a göbekten dalacaktı.
- Tam bu esnada, bisikletli ağır süvari birliği, Camlıcanın zaten sayıca az olan sağ kanadına saldıracak, ve fizikte momentum adını verdiğimiz sisteme bağlı olarak Çamlıcanın sağ kanadını dağıtacaktı.
- Bisikletliler daha sonra Çamlıcanın merkezdekı kuvvetlerine dogru harekete devam edecekti.
- Önden zaten Vişnelik'in orta grubuyla zar zor baş edebilen Çamlıca ortası, bir de arkadan gelen süvari saldırısına dayanabilecek güçte değildi. Ya savaşı sürdürüp tamamiylen asilimile olup
türkleşecekler; ya da götlerini dönüp kırmızı 3 otobüs duragına koşmaya baslayacak ve savaş alanını terk edeceklerdi.
- Merkez ve sağ kanat kuvvetleri imha edilmiş Çamlıcanın sol kanadını halletmek zaten o noktadan sonra kolay olacaktı. Yalnız, sol kanadın kaçmasına izin verilmeyecek; Vişnelik gençlerinden Deli İsmail'in kız kardeşini sikerken kızın belini kıran ve bunu tüm mahallede gururla anlatan çamlıcanın sol kanat cengaveri Mercan Abi canlı ele geçirilene kadar papaz sürecekti.
Vişnelik pilanlarına göre olaylar grafinkteki şekilde cereyyan edecekti
Tarihte Bugün (1 Mayıs) Nüshâ#1
Fıtbl... Vat-iz-FITBL? Bu sorunun cevabını vermek demek, evrenin sırlarından birini çözmek demektir. Kitleleri peşinden sürükleyen; onbinlerce kişiyi kâh bir koroya, kâh bir senfoni orkestrasına hatta ve hatta yeri geldiğinde ufak çaplı bir orduya dönüştürebilen bir kozmik güç... Futbol fanatizmi bir çok millî, hamasî ve dinî değerin önüne geçmeyi başarmıştır. Beşiktaş Çarşısı geleneksel olarak Ramazan-ı Şerif ayında Dolmabahçe Camii'nin imamına ana avrat sövmek marifetiyle iftarı 5-10 dakika öne almış, Fenerbahçe tribünleri sırf fenerli olduğu için Recep Tayyip Erdoğan gibi bir kavramı bağrına basmıştır. Aynı taraftar fenerli olmasına rağmen Dünya Futbolu'na yön veren Şenes Erziği Fener'e kıyak çekmediği için ana-bacı yuhalamıştır. Örnekler mutlaka çoğaltılabilir fakat bundan sonrası lafı uzatmaya girer.
Çok değerli yazar-düşünür-apışır Gajdop'un kaleme aldığı bu yazı dizisinde modern Dünya'nın hastalığı, çağımızın kanseri futbol ve futbol bahane edilerek halk üzerinde oynanan oyunlar, satılan limanlar, İsrail'e peşkeş çekilen mayınlı araziler, sözde Ermeni sorunu, sözde Kürt açılımı ve sözde Laz böreği konu ediliyor. Yazarın dapdaracık hayat penceresinden kendine özgü at gözlüklü bakış açısını kullanarak söz sanatlarından yoksun bir biçimde kaleme aldığı bu yazı dizisi henüz yayımlanmadan torrente düştü ve haliyle futbol, siyaset ve din alimleri çevresinde bomba etkisi yarattı ve tepkiler gecikmedi. Hafif tırsan yazarımız üslubunu biraz yontarak 12 sene sonra ikinci sürümü yarattı ve bazı zümrelerin tepkisinden ince fuleli bir çalımla sıyrılmayı başardı. Bu yazı dizisi 2. sürümü içermektedir. Hiç yayımlanma şansı bulamayan birinci sürüm ise boynu bükük bir biçimde tozlu kulepiçi arşivlerindeki yerini almıştır (konuyla ilgili olarak bkz: Fenerli Tarık).
Kulepiçi gugurla sunar.
_________________Tefrika #1___________________
Birinci Dünya Savaşı'nın seyrini değiştiren muharebe, 13 Ocak 1999'da, Eskişehir'in Vişnelik mahallesinde bulunan eski Migros arsası ovasında yapıldı. Muharebe, uzmanlar tarafından, jeopolitik ve geoid etki sistemleri bazında dünya savaşının İkinci Londra Kuşatması'ndan sonraki en kanlı ve en vahşi çarpışması olarak değerlendirilmektedir.
Bekgraund:
İki ezeli rakip Vişnelik ve Çamlıca, 1999 yılı UEFA Mahalleler Arası Futbol Ligi Galipleri Şampiyonasının yarı finalinde birbirleriyle eşleşmişti. Kura çekiminde havada sezinlenen stres, adeta gelecek felaketin habercisi gibiydi. Tarihlerinde karşı karşıya geldikleri 3 maçta da rakiplerinin fiziksel ve silahsal üstünlüğüne boyun eğen Vişnelik mahallesi takımı, bu eşleşmede ilk maçı kendi evlerinde oynayacak olmanın avantajını kullanmak istiyordu. Bu amaçla, mahallede bulunun Melahat Ünügür Ortaokulu ve Cumhuriyet Lisesi'nde zorunlu askerlik hizmeti sistemi getirilmiş, 'Zorunlu askerliğe hayır!' diye sözde sloganlar atan bir kısım densiz, vatan haini ilan edilerek alaturka tuvalet deliğine tersten sokulmak suretiyle etkisiz hale getirilmişti. Çamlıca mahallesi takımı ise fizik üstünlüğe dayalı Doğu Anadolu ekolü futboluna ve bloklar arası bağlantılarına güveniyordu.
Prelude:
Üstte Melahat Ünügür, altta Cumuriyet lisesi
Çamlıca mahallesi futbol takımı, Vişnelik mahallesi gençlerinin kurduğu pusuyu öğrendiğinde takım Kırmızı 3 nolu belediye otobüsüyle çoktan maç için yola koyulmuştu. Takım kaptanı ve o zamanlar mahallenin en korkulan üyesi olan Amakorhan lakaplı Korhan Abi ise akşamdan kalma olduğu için yoldaşlarını yalnız bırakmıştı. Komutayı kimin alacağı konusunda kısır bir tartışmaya giren Çamlıca gençleri, 'Kura çekek la, kim lider olacak kura belirlesin'' diyen arkadaşları Aristo'nun sesine kulak verdiler. Kuradan çıkan sonuç belki de şansın tarihi olayları şekillendirmede jöle kadar önemli olduğunu biz fanilerin yüzüne tokat gibi çarpan bir sonuçtu: kuradan İskender çıkmıştı. Arkadaşları arasında esmer teni ve kahverengi saçları nedeniyle Sarıiskiiii diye adlandırılan İskender, Çamlıca simit fırınında çıraklık yapan, takımda 5inci yedek olarak bench ısıtan, silik bir şahsiyetti. Bahtının kendine çizdiği yolda yürüyen küçük İskender, daha dün üvey dayısının tarlasında kargaları kovalarken, bir anda kendisini Çamlıca'nın reisi konumunda buluvermişti.
Çamlıca mahallesinden bir görüntü
Vişnelik'in mükemmel organüzasyonu ve Çamlıca'nın başında tecrübesiz Sarııiski'nin bulunması ibreyi Vişnelik'e dönderiyor, Vişnelik mahallesi için zafer kaçınılmaz görünüyordu... Ancak henüz o yıllarda kimse, İskender'in, bir kaç yıl içinde 2 ilçeyi hakimiyeti altına alacak olan ünlü Bizans terör örgütünün sözde lideri Alexander the Great olduğu tahmin bile edemezdi....
.
YARIN:
Tefrika#2: Savaş hazırlıkları, dahili ve harici bedhahlar, papaz atmosferi.........
21.10.09
Son Dakika :(
Dahili Havadis
Yürekleri burkan haber Adana'daki bir düğün töreninden geldi. Geçtiğimiz hafta jandarma ekiplerinin şok baskını sonucu ele geçirilen 250 büyük kutu ekstazi hapı toprağa gömülmek suretiyle imha edilmişti. Olay yerinde yapılan incelemeler sonucu, gömülen ekstazinin belediyenin içme suyu şebekesine karıştığı ortaya çıktı. Savcılık kentteki tüm muslukları mühürledi.
Narkotik şube polisleri olay yerinde yaptığı incelemeler sonucunda, masalarda bulunan Tang, bayat kurabiye ve düğün pastasının musluk suyu kullanılarak imal edildiğini ortaya çıkardı. Mutfakta yapılan incelemelerde bölücü örgüte ait çok sayıda yasa dışı yayın, Şo Guran ve Ma Jidong isimli haklarında tutuklama emri çıkarılmış teröristler tarafından kaleme alınmış neşriyat ele geçirildi. Gözaltına alınan sanıklar, ifadeleri alınmak üzere karakola götürüldü. Olayı protozto eden bir grup sözde vatandaş, sözde marşlar söyleyerek düğün salonu önünde eylem düzenledi.
Adana emniyet müdürü ile kamera karşısına geçen Selami Şahin "Eksstasi değil Ex-KGB olduğundan şüpheleniyoruz" diyerek soruşturmaların devam ettiğini bildirdi.
Daha önce benzer bir haberde Gozlu'dan gelmişti. 2. Dünya Savaşı sırasında Karadeniz'de batan bir Alman denizaltısının başaltı bölmesinde gizlenmiş hap yüklü sandıklar, yıllar sonra gövdede oluşan korozyon sebebiyle su yüzeyine çıkmış ve Gozlu açıklarında karaya vurmuştu. Olayın sorumluluğunu üstlenen, Federal Alamanya Cumhuriyeti, Gozlu'lu ev hanımlarına milyonlarca "Doçe Mark"ı gün parası olarak ödemek zorunda kalmıştı.
Sitem dolu bir sevgi mesajı
Taraf gazetesi yazarları ve çeşitli hacker (kırıcı) arkadaşlarımla yaptığım görüşmeler sonrası bu sabah sitemizde yayınlanan iddaaların (bkz.‘www.iddaa.com’, ‘Kamuoyuna ve Adnan Şenses'e açık mektup!’ adlı yazı) tam %55 inin doğruluk payı bulunduğunu belgelerle ispatladım. Geriye kalan %45 fason iddaa için www.kulepici.org adlı -ekmek kapım olan- siteye karşı 24 saatlik bireysel sırt dönme eylemi başlatıyorum.(bkz. Trabzon tribünleri yenilen 2. golden sonra sahaya sırtını döndü)
Sülçi Lisan ettiysek affola…
GG
Kamuoyuna ve Adnan Şenses'e açık mektup!
20.10.09
Flaş Haber...
Yazarlarımızdan Memedabi (SAS), Hac görevini icra etmek üçün Umreye gitmiş bulunmaktadır. 2008 yılında ünlü sanatçı Atilla Taş ve oyuncu-manken Yaşar Alpteki'nin sürpriz Hac ziyaretlerinden sonra şimdi de sıra Memedabi'de. Yanlış cadıra giren A.T; Zemzem suyu çalarken görüntülenen Y.A ve bunun gibi niceleri...
Not: Son aldığım haberlere göre MA an itibariyle seytan taşlamak ile meşgulmuş. Yazılarıyle en kısa zamanda bizlerle birlikte olacak...
19.10.09
İçimize Bakış Açısı
16.10.09
14.10.09
Tarım Doğa ve İnsan
Önce halay için gereken malzemeleri listeleyelim:
En az 3 insan. Bu konuda dikkat edilmesi gereken husus halay başına ve sonuna gelecek olanlarda 4 parmak kalınlığında bıyık olmasıdır.
Uyumsuz şekilde kombine edilmiş takım elbiseler. Sanırım bu konuyu en iyi aşağıdaki resim açıklayacaktir.
Piyade tüfeği/makineli tüfek. Eğer piyade tüfeği seçilecekse bunun Kaleşnikof tipi, halk arasında kelajjj da denen, Rus yapısı yahut G3 denilen 7.62mm NATO mermisi sıkan tüfek olmasına dikkat edilmelidir. Makineli tüfek ise "Bikeysi" dediğimiz hafif makineli tüfek yada "Doçka" adı verilen uçaksavar sistemi olmasına özen gösterilmelidir.
Şimdi gelelim halayın yapısına. Jitem halayında en önemli görev halay başına düşmektedir. Halay başı, ha devrildi ha devrilecek gibi görünen halayın geriye kalanını desteklemek için normalle 27.5 derecelik acı yapacak şekilde yaslanmalıdır yanındakine. Bu şekilde halayın geri kalanının uyguladığı itme kuvvetini kompanse edecektir. Bu destek elemanı, sonraki yüzyıllarda, batılılara Truss adı verilen mekanik olguyu icat ederken ilham olmuştur.
Halay başından sonra gelen bireyler, belli bir kuvvet uygulamak suretiyle kişi sayısına göre değişen eğimlerde halay başı yönünde omuz nahiyesine doğru hafifçe yaslanmalıdır. Jitem halayının kurucusu olan Newton, bu fenomeni hareket yasaları ile açıklamıştır. Newton'in 3. yasası bu halayı bilimsel temellere oturtmuştur.
Adet gereği kendisine mikrafon uzattığımız Selami Şahin her zamanki eğlenceli üslubuyla kendisini takip eden basın ordusunu atlatmıştır. Taksiye binerken "Jitem halayı, yengeyi, oldu olacak eltiyi..." diyerek Sarıyer istikametine doğru yol almıştır.