10.11.09

Bilim Teknik ve Ötesi Köşeşi

Genetiğiyle Oynanmış Canlılar II: Bayan

Bizi bilen bilir bilmeyen de bilmez. Yaradılışa inananların aksine biz Kule Piçi bilim kulübü olarak evrimi sonuna kadar savunuruz. Canla başla, topla tüfekle, ağır sanayi hamlemizle felan. Hatta 1995 senesinin 1 Mayısı'nda polisin yanında gomünüs bile daşladık bu yolda. Artık ilkel kabul edilen daşlama tekniği yerini yavaş yavaş biber gazlama ve tazzikli sulamaya bırakmış olsa da Türk Polisi Çevik Kuvveti geleneklerimizi yaşatmak adına bu tekniği halen eğlemcilere karşı kullanmaktadır. Ancak bu konu tarihî çerçevede ele alınmalı ve günün şartlarıyla yoğurulup süper model memesi kıvamına geldikten sonra Gajdop tarafından derinlemesine işlenmelidir.

Bugünkü köşemizde genetik araştırmalarının çıkışı bulunmayan bir çıkmaza girdiğinin en bariz kanıtı olan "bayan" isimli canlıyı ele alacağız. Hepimizin bildiği gibi erkek isimli organizmanın kaburga geniyle oynanarak üretilen bir başarısızlık hikayesidir kadın. Yazarlarımızdan Balta rumuzlu ahlâksızın bir yazısında kaleme aldığı "Türk Kadını" isimli alt cinse dair araştırmalarından faydalanarak derlediğim bu çalışmamın gelecekte yapılması söz konusu araştırmalara ışık tutması en içten temennimdir.

Profesör Frankeştayn'ın ilk bayan denemesi olan katanayı hepimiz gördük. Aslen iyi niyetli olan ancak sürekli etrafa zarar veren duygusal bir budala ortaya çıkaran Profesörün ölümü de dırdırdan gelmiştir. Dırdır ölümü gerçekleşen Profesör Şebi-ül Evvel ayının 43'ünde ikindi namazını müteakip Bayrampaşa Aya Agopyan Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verilmiştir. Hatta bu talihsiz olay Türk aydınlarına da ilham kaynağı olmuş ve şu atatezi ortaya atılmıştır: Kurbağa da iyi niyetlidir ama her yer bataklık olsun ister.



Resim: İlk bayan denemesi

Profesör Frankeştayn'ın (SAV) son nefesini verirken söylediği "ben ettim siz etmeyin, bayana bulaşmayın" cümlesi bugün İstanbul Fen Bilimleri ve Beşeri Hukuk Üniversitesi Hamasi Bilimler Fakültesi'nin mottosu haline gelmiş, duvarlarına yazılmıştır. Her 3 erkeğe bir erkek düşen bu fakültenin içini bedenen dolduran, kendine bilim adamı diyen kafası bir karış havada düşkün berduşlar ise bundan bihaber bir şekilde bayan üretimi konusunda sözde araştırmalarına devam etmektedir. Keşke İsmet Paşa hayatta olsaydı da ağızlarının paylarını verseydi dediğimiz tarzda gelişmelerin dur durak bilmeden vuk-u bulduğu bu fakültenin kapısnın ilelebet mühürlenmesi için başlar Orhan Pamukoğlu Paşamız'a dönmekte ancak kendisi Manyas Kuş Cenneti'nde "Barbut" isimli yeni bir kuş türü peşinde gezdiği için bu çağrılar cevapsız kalmaktadır. Barbut'un İstanbul Kuledibi'nde bir kıraathanede bir Antik Yunan oyunu olan Tavli'nin genetiğiyle oynanarak sonradan üretilmiş olduğunu herkesin bilmesine rağmen Orhan Paşa'yı uyaran olmamış ve devlet bu şekilde başıboş kalmıştır (Bizans Oyunu).



Resim: Tavli

Kule Piçi Yazarları Derneği'nin Kuzey Batı Basra temsilcisi olarak buradan basına ve dolayısıyla hökömete sesleniyorum. Lütfen... Felaketle sonuçlanması an meselesi olan bilimsel araştırmalar (Süper Hodran Dile Kolaydır gibi) serisinin son halkası olan "Sözde Bayan Araştırmaları"na (SBA) bilim çevremizi daha fazla safsataya boğmadan artık noktayı koyalım. Bu radyasyonu burda yapmasanız da dağda yapsanız olmaz mı?

Hiç yorum yok: