11.12.09

İnkilap Tarihi Dersleri (3)

İkinci Dünya Meydan Muharebesi

Tekmili Birden Çok Kısım

_________________________________________________

Dünün Özeti, Günün Özeti:

Sarıkamış Meydan muharebesiyle doğu cephesi açıldı. Enver Paşa komutaısndaki Osmanlı ordusu Sarıkamış'ta düşman Sovyetler tarafından bozguna uğratıldı. Tek kurtulan, elit SS Nazilli Panzer Tugayı idi. Bir bulutun sayesinde kurtulmuşlardı. Nazillililerin başına Çöl Aslanı Orhan Paşa getirilmiş, Karadeniz üzerinden, ana Nazi ordusuna katılması için Ukranya'ya sevk edilmişti.
_________________________________________________



BÜYÜK DOĞU CEPHESİ


1. STALİNGRAD MUHAREBELERİ

Cepheye yeni sevkedilen Orhan Pamukoğlu, kuvvetli bir kurmay heyeti toplamıştı. Kurmayları arasında zamanın en büyük teorisyenleri ve saha tecrübesi sahibi komutanları vardı. Nazi düşüncesinin ateşli savunucularından Recep Peker, Herman Goerring, Ozan Arif, İsmail Türüt ve Burhan Çaçan; Nazilli Panzerdivision'un başında, komutanları Orhan Paşa ile omuz omuza cepheye ilerlediler. "Ya SS ya SS" mottsu ve yeni tasarlanan "coat of arms"ları ile Nazillililer Wehrmacht'in gurur kaynağı idiler.



Düşmana korku salan SS Nazilli Taburu Coat of Arms

Kiev'i rahatlıkla alan Alman Türk ordusu, doğuya doğru hızla ilerlemeye devam etti. Fakat Bülentkrieg taktiğini çözen ruslar, birliklerin üstüne branda yahut fuşamba sererek, askerleri kuru tutmayı, dolayısıyla da arasözlerin etkin ataklarına karşı koymayı başarıyorlardı. Cepheyi şeftali gibi yarma tabir ettiğimiz hareket gerçekleşemeyince de Nazi ordularının hızı kesiliverdi. Volga kırsalında, Stalingrad yakınlarında ilerleyişi durdurulan Nazi ordusu, sayısı milyonlarla ölçülen büyüklükteki kafirûn ordusuyla cephe savaşına girmek zorunda kaldı. Savaş uzadıkça uzadı. Bu savaş, yıllar sonra, büyük tarihçi Murat Bardakçıyan tarafından "adeta bir kıyma makinesi gibi insan eti öğüten bir sistem gibiydi" sözleriyle tanımlanacaktı. Uzayan savaşın açığa çıkardığı ihtiyaçları karşılamak için artık ordunun ikmal sistemleri yetersiz kalıyordu. Bunun üzerine, Fransız asıllı Türk kadın yazar Halie d'Édipe Adoir, Nazillili anaları örgütledi. Fedakar Nazilli kadını, Nazilli'den Volga kırsalındaki cepheye sırtında akü, buji, kaçak İran mazotü, ingiliz anaktarı ve demir cevşen madalyaları taşıyordu. 




Cepheye sanayi tipi büberon taşıyan fedakar Türk kadını




1.1. Birinci Stalingrad Muharebesi


31 Haziran 1940 günü, Liman von Sanders paşa, Orhan Pamukoğlu ve tüm kurmay heyetin itirazlarına rağmen, kendi hazırladığı saçma büyük taarruz planını uygulamaya koydu. Plana göre, Bülentkrık taktiği terk edilecek ve düşmana bodoslama Allah ne verdiyse girişilecekti. Savaşı Smolensk Kocatepe'den yöneten Liman Paşa'nın taaruz emriyle beraber; Allah Allah ve Hitler Hitler çığlıklarıyla kafire saldıran Türk Alman ordusu, maalesef kanatları iyi kullanamadı ve püskürtüldü. Bu, büyük Türk milletinin ve onun kadar büyük olmasa da gayet önemli bir millet olan Almanlar'ın tarihteki ilk meydan savaşı mağlubiyetleriydi. yenilginin boyutu yalnızca insan sayısı bazında yüksek değildi. Bu, aynı zamanda,  büyük bir stratejik yenilgiydi de. Rusların sıcak denizlere inme emelleri yeniden alevlenmiş, Sırbistan'la birleşme hayallerini temsil eden Enosis düşüncesi canlanmıştı. Terazinin dengesi, Naziler aleyhine bozulmuştu.

Hitler, yenilginin faturasını Liman von Sanders'e çıkarttı ve sözleşmesini tek taraflı olarak feshetti. Hitler, dünya savaşının gidişatını değiştiren diğer hamlesini de bu noktada yaptı ve Alman Türk Nazi Kuvvetleri Doğu Cephesi komutanlığı ve Altıncı Ordu kumandanlığına, sağ kolu Nihal Atsız'ı getirdi. Miralay Orhan Paşa, elit Nazillililer'in başında görevine devam edecekti. Er ve erbaş başına 1, astsubay başına 2, subay ve üst rütbelilere ise dayanabilecekleri sayıda Rus karısı prim vereceğini açıklayan Nihal Atsız, askerin moralini bir anda düzeltti. Kurmaylarıyla yaptığı toplantı sonucunda, hazır moral had safhadayken ve düşman zafer sarhoşuyken yapılacak bir süprüz taarruzun, Sovyetleri adeta kontürpüyede yakalayacağını öne sürdü. Uzun tartışmalar sonucunda Stalingrad Taaaruz Eylem planı hazırlandı.




1.2. İkinci Stalingrad Muharebesi


30 Ağustos günü, güneş tepede gavur amı gibi yanarken, Türk Alman orduları taarruza geçti. 10.000 kişilik Nazi ordusu ve 300 Nazillili; 912.413 Rus ve afedersiniz Ermeni askerine karşı taarruza kalktı. Ruslar bu beklenmedik taarruzun şokunu atlatana kadar, Bülentkırık taktiği süprüz taarruzun başında işe yaramış ve yaklaşık 501.243 komünist piç, ölü veya yaralı olarak ele geçirilmişti. daha sonra kendini toparlayan General Andriy Şevçenkov yönetimindeki Kırmızı Ordu, karşı taarruza geçti. 




                      II. Stalingrad muharebesi planı, 300 Nazillili'nin Gomünüst orduyu durdurması ve SS ana ordusunun Turan Bozkurt taktiği ile arkaya sarkamsı esasına dayanıyordu


Nihal Atsız ve Orhan Paşa'nın ortak planı uyarınca, 300 Nazillili, bütün bu karşı taarruza kalkan Rus kuvvetlerini canları pahasına da olsa Volga nehrinin Kursk'a bakan kıyısında karlşılayacak ve yerinde tutacaktı. Bu esnada, kalan Türk Alman kuvvetleri turan bozkurt taktiği uyarınca Rusların arkasına sarkacak ve onları bertaraf edecekti. Bu çok riskli bir taktikti çünkü bütün bir hareket 300 kişinin kahramanlığı üzerine planlanmıştı. 300 Nazillili, karşı saldırıyı korkuyla beklerken tepelerinde yine o mübarek bulut beliriverdi. Bu bulutun tekrar görünmesinin bir tesadüf olamayacağını anlayan Nazillililer, ceng aşkıyla ve hevesiyle doldular. Bu motivasyonla sahaya çıkan 300 Nazillili, gelecekte filmlere konu olacak bir direniş sergiledi ve başlarında bulunan Çöl Aslanı Orhan Paşa komutasında yiğitçe çarpışarak 412.243 Rus askerini yerinde tutmaya çalıştı. Ölen bir Nazillili'ye karşın yaklaşık 14 bölücü Rus imha ediliyordu. Ancak kısıtlı sayıdaki Nazillililer bir bir şehit düşüyor, sayıları hızla azalıyordu. Ruslar, bir nevi sürümden kazanıyorlardı. Bu çarpışma o kadar kanlıydı ki Volga ırmağı kan kırmızı akar olmuş, şehit cenazeleri ve düşman leşleriyle dolmuştu. Ana orduya yeteri kadar zaman kazandıran bu efsanevi muharebe sayesinde, öğle namazı saatinde, 6. ordu arkadan Rus kuvvetlerine tüm kudretiyle müdahale etti.

Rus ordusu imha edilmiş ve Stalingrad muharebesi kazanılmıştı.
Fakat zaferin bedeli ağır olmuştu. Nazilerin türk taburu 300 Nazilli'nin hepsi şehit düşmüştü. Orhan Pamukoğlu, birliğiyle son ana kadar savaşmış, son nefer de düşünce koşarak kaçarak cephe gerisindeki yedek kuvvetlere sığınmıştı. Stalingrad Kuşatması'nın sonuçları da tarihi açıdan oldukça önemlidir.


   - Askeri ve stratejik sonuçlar: Stalingrad ele geçirildi ve bir locistik üssü haline getirildi. RSK'nın (Rus Silahlı kuvvetkleri) bel kemiği olan Kırmızı Ordu imha edildi. Sibirya'nın kapıları Almanlara ardına kadar açıldı. Hazar Denizi bir Alman gölü haline geldi. 

    - Hamasi sonuçlar: Kan kırmızı kesilen Volga nehrinde oluşan destansı bir görüntü sayesinde, Nazi Alman Türk Reich'ı bayrağı tasarlandı. 300 Nazilli'nin kahramanca mücadelesi dünya çapında yankı buldu ve Orhan Pamukoğlu efsane komutan olarak anılmaya başladı. Nihal Atsız ve Orhan Pamukoğlu feldmarşal rütbesine yükseltildiler. Orhan Paşa ayrıca Demir Cevşen madalyasıyla ödüllendirildi.



Nazi bayrağının ortaya çıkmasına vesile olan Kan Kırmızı Volga nehri ve gökte o mübarek bulut


Yarın yahut öbür gün: Yeni hedef Moskova'ya yürüyüp sözde Sovyet devletini ortadan kaldırmak, Alman Türk İslam Birliğini tahsis etmekti. Bunu başarmak, göründüğü kadar kolay mıydı? Napilyön'un bile yapamadığını, bir yandan iç karışıklıklarla boğuşan Hitler yapabilecek miydi? 

Hiç yorum yok: