"Ben ümmetime domuzu, şarabı ve nifakı haram kildim, onlara cennet hurmalarını, zeytini ve bıyığı helal ettim. bıyık bırakmayanların azabı kabir azabıdır." Hz. Muhammed (saluhallen vessellem)
Sevgili müminler ve İslama meyilli münafik okurlarımız. Uzun bir aradan sonra tekrar bir arada olmanın heyecanı ile bu ilginçliklerle ve ibretlerle süslü köşemize başlıyoruz. Bilindiği üzere bıyık toplumları etkileyen en önemli araçlardan birisi haline gelmiştir. Etrafımıza baktığımızda toplumun en çok saygı duyulan insanları hep byık bırakanlar olmuştur. Marx, ölüm döşeğinde bile üretim araçlarının özel mülkiyetine ve bıyığa karşı mücadelesini sürdürmüştür. O da çok iyi biliyordu ki, bıyığı yok etmeden feodal düzeni yıkmak söz konusu olamazdı.
Peki biz modern toplumlar olarak bıyığın neresindeyiz? İşte şimdi bu soruyu cevaplamaya çalışacağız. Bıyığın bilindiği üzere islam coğrafyasında yayılması İslam'in doğuşu ile başlamıştır.Öncesinde geçen cahiliye devri boyunca insanlar, köse ve günümzde dahi hoş karşılanamayacak bir imajla günlük hayatlarına devam ediyorlardı.
Hicri 5 yılına ait bir Köse ve Gülşen kemikleri üzerine yazılı Kuran
Herşey Hira mağarasında Cebrail'in fısıldadığı şu sözlerle başladı. "Oku!Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı "bıyık" dan yarattı." Hira mağarasından Hicret'e uzanan bu zorlu yolculuk sırasında Mekke'li müşrikler bıyıklı gördüklerini taşladılar, İbrahim'in evine yaklaştırmadılar. Muhammed'in yakınları zor şartlarda bıyık bırakmak zorunda kaldılar. Hira mağarasında yapılan arkeolojik çalışmalar sonucu mağarada bölücü örgüte ait bıyık makası, erzak, 2 kalaşnikof tüfeği ve buna ait 6 şarjör, doçka mermisi, çok sayıda yasadışı yayın ve kuran yaprakları bulundu.
Hira mağarasında bulunan arkeolojik kalıntılar
Hicretten sonra da Ebu Leheb rahat durmayarak Mekke'de kalan bıyıklılara zulüm uyguladı. Onların hayvanlarına zorla el koydu, kervanlarını yağmalattı. Bunun üzerine "Ebu Leheb'in bıyıkları dökülsün, döküldü de. O cehennemde berber tahtası olacaktır, karısı da yerdeki bıyık kıllarını faraşla toplayacaktır" ayeti indi ve müslümanlar bu zülme karşı koyma kararı aldı. Uhud, Hendek ve Bedir savaşları ile Muşriklerin Büyük Arabistan hayali suya düşerken, Hz. Muhammed Mekke'nin fethi sonrası bıyıksızların da bıyıklılar kadar hür olduğunu ima eden bir konuşma yaptı. "Bıyık bırakan mümin ne güzel mümindir, bıyık traşı yapan berber ne güzel berberdir." hadisi Akşemsettin'e ilerleyen yıllarda yol gösterecekti. Asr-ı Saadet başlamıştı.
Hz. Muhammed Uhud manevralarında son taktikleri planlarken Haftaya: Evrim teorisini çürüten balık ve bıyığın kökenleri.
Kayıtlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder